CRM satın alırken ne yapıyoruz? Normal satın almalardan neden ayırıyoruz?
Acıkırsanız yemek yersiniz? Üşürseniz/üşeyecekseniz kaban, mont alırsınız? CRM’e ihtiyacınız olduğunu nereden ve nasıl anlıyorsunuz?
CRM satın alınır mı?
Ver oradan bana 2 kg denir mi? Ya da kaça yaparsın? Ne zaman biter? Evinize boya mı yaptırıyorsunuz? Ya da patates mi alıyorsunuz? Üzgünüm ama CRM alırken resmen pazara çıkmış ev reisi ya da hanımı gibi çarşı pazar (vendor/vendor) dolaşıyoruz. İstediklerimizi anlatırken komşudan, haberlerden duyduğumuzu, gazetelerden dergilerden okuduğumuzu anlatıyoruz.
Lazım değil ama olur ya olur sen ondan da ver diyoruz. Pazarlık adettendir diyip en ucuzu hangisiyse onu alımkar oluyoruz.
Hele ki “ERP alana CRM bedava” kampanyası var ise en doğru satınalmayı yaptığımızı düşünüyoruz..
Eve gelince ya da sofraya koyduğumuzda, bunları kim ayıklayacak diye bakıyoruz? Hadi ayıkladık diyelim “bizde bunu pişirecek tencere yoklar” başlıyor. Yine komşudan tencere bulduk pişirdik de “kim yiyecek ki bu yemeği ve bu kadar yemeği” diye soruyoruz. Sofraya çağırdığımız kimse de gelmeyice... Yemek soğuyor da soğuyor... Sofrayı kim kaldırır?
CRM sadece bir yazılımdan mı ibaret?
Yukarıdaki anlatım bu soruyu da kapsadı ama kısa cevap. CRM yazılımdan ibaret değil çünkü bir bakış açısı! Hem de işe, müşteriye değil HAYATA dair bir bakış açısı!
Kimdir MÜŞTERİ diye soru sorun?
İş hayatında ‘’para kazandığınız/kazanabileceğiniz varlıktır’’. Evde ‘’eşiniz’’, sosyal hayatta ‘’ arkadaşınız,dostunuz’’, apartmanda/sitede ‘’komşunuz’’, öğretmenseniz ’öğrencileriniz’’, doktorsanız ‘’ hastalarınız’’ vb.
Alışveriş içerisinde olduğunuz her kim ise o müşteri siz tedarikçi, bazen o tedarikçi siz müşteri olursunuz.
Bazen para<>ürün transfer olur
bazen duygu<>his<>bilgi vb.
Ama hep alan ve veren vardır.
Ve hep her ikisinin arasındaki İLİŞKİ.
İlişki de özen, emek ister, saygı ister, güven ister ve bu eksende YÖNETİLMEK / YÖNLENDİRİLMEK ve bir yerlere varmak. Böyle bakınca siz bir daha sorun CRM yazılımdan mı ibaret diye..