• 24 Eylül 2025 / Çarşamba 04:02

Kodun Ötesinde: Yapay Zekâ, Otomasyon ve Low-Code ile İş Süreçlerini Yeniden Şekillendirmek

Kuika Genel Müdürü Stefano Tito ile yaptığımız bu röportajda, platformun kuruluş hikâyesinden başlayarak low-code / no-code yaklaşımının yazılım geliştirmedeki etkilerini, kurumların dijitalleşme sürecinde karşılaştıkları fırsat ve zorlukları ele aldık. Türkiye ile global pazar arasındaki farklı önceliklere değinirken, yapay zekâ ve otomasyonun yazılım projelerine getirdiği yeni boyutları da tartıştık. Ayrıca önümüzdeki yılların yazılım geliştirme trendlerini ve bu değişime kurumların nasıl hazırlanması gerektiğini konuştuk.

1. Kuika’yı henüz tanımayan okuyucularımız için kısaca anlatır mısınız? Kuruluş hikâyesi nedir ve bu yola çıkma motivasyonunuz neydi?

Kuika, kurumların teknik bilgi seviyeleri farklı olsa da kendi iş süreçlerine uygun uygulamaları hızlıca tasarlayıp hayata geçirebilmelerini sağlayan bir akıllı sistem geliştirme platformudur. Platform, yazılım geliştirme süreçlerini basitleştirir, iş süreçlerini dijitalleştirir ve verimliliği artırır. Kullanıcılar, karmaşık kodlarla uğraşmak yerine görsel arayüzler ve hazır modüller üzerinden kendi çözümlerini hızlıca oluşturabilir; böylece dijital dönüşüm projeleri daha kısa sürede ve düşük maliyetle hayata geçer.

Kuruluş hikâyemiz, yazılım geliştirme süreçlerindeki karmaşıklığı azaltmak üzerine şekillendi. Motivasyonumuz, yazılım geliştirme sürecinde karşılaşılan verimsizlikleri en aza indirgemek; geliştirici ekiplerin kapasitesini artırmak ve tekrarlı işleri otomatikleştirerek ekiplerin daha stratejik ve yaratıcı görevlere odaklanmasını sağlamaktır. Bu yaklaşım sayesinde müşterilerimiz, kendi iş ihtiyaçlarına uygun çözümleri hızlı ve sürdürülebilir şekilde hayata geçirebilirler.

2. Yazılım kariyerinizde edindiğiniz tecrübeler, Kuika’nın vizyonunu ve ürün stratejisini nasıl şekillendirdi?

Yazılım kariyerim boyunca şunu çok net gördüm: Birçok proje, teknik mükemmeliyetle başlıyor ama iş birimlerinin gerçek ihtiyacını karşılamadığı için ya gecikiyor ya da beklenen etkiyi yaratamıyor. Müşterilerimizin asıl ihtiyacı “daha fazla kod” değil, “daha hızlı ve doğru çözümler”.

Bu tecrübeler, Kuika’nın vizyonunu doğrudan şekillendirdi. Biz ürünü tasarlarken her zaman şu soruya odaklandık: “Müşterimiz, bu platformu kullanarak işine nasıl daha hızlı değer katabilir?” Bu nedenle stratejimiz, karmaşık teknolojileri arka planda tutup kullanıcıya yalın, anlaşılır ve hızlı sonuç veren bir deneyim sunmak üzerine kurulu.

Sonuçta Kuika, yalnızca geliştiricilere değil, yazılımın çıktılarını kullanan iş birimlerine de değer sunuyor. Bu yüzden ürünümüzü “müşteri merkezli hız ve esneklik” vizyonuyla şekillendirdik.

3. Teknik mimari ve geliştirme yaklaşımınız hakkında bize neler söyleyebilirsiniz?

Kuika’nın teknik mimarisi, müşterilerimizin hem hız hem de güvenilirlik beklentilerini karşılayacak şekilde tasarlandı. Arka planda modern ve ölçeklenebilir bir yapı kullanıyoruz; bu sayede geliştirilen uygulamalar küçük bir ekibin ihtiyacından, kurumsal ölçekte binlerce kullanıcının yükünü taşıyacak seviyeye kadar kolayca büyüyebiliyor.

Geliştirme yaklaşımımızda ise “müşteri için karmaşıklığı gizlemek” prensibi var. Kullanıcılarımız, sürükle-bırak arayüzlerle uygulamalarını oluştururken, biz arka planda güvenlik, entegrasyon ve performans optimizasyonunu otomatik olarak sağlıyoruz. Böylece müşteriler, teknik detaylarla uğraşmadan iş süreçlerine odaklanabiliyor.

Kısacası, mimarimizi müşterinin gözüyle tasarlıyoruz: Kolay başla, hızlı ilerle, güvenle ölçekle.

4. API’ler, hazır modüller veya entegrasyon kabiliyetleri açısından Kuika’nın sunduğu avantajlar nelerdir?

Kuika, güçlü ve esnek API altyapısı sayesinde kurumların mevcut sistemleriyle sorunsuz bir şekilde entegrasyon sağlar. Farklı veri kaynakları ve iş uygulamalarıyla kolayca iletişim kurabilme yeteneği, kurumların mevcut IT altyapısını korurken yeni dijital çözümleri hızlıca devreye almasına olanak tanır. Bu sayede projeler hem güvenli hem de sorunsuz bir şekilde hayata geçirilebilir.

Ayrıca Kuika’nın sunduğu hazır modüller, “tak ve çalıştır” özelliği sayesinde projelere endüstriyel hızda ve maliyet avantajı ile bir başlangıç sağlar. Bunun yanı sıra, bu modüller Kuika’nın esnek yapısı sayesinde terzi usulü bir yöntemle kurumların özel ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilebilir; böylece hem hızlı hem de tamamen iş süreçlerine uyumlu çözümler oluşturmak mümkün olur. KuikApps adını verdiğimiz kişiselleştirilebilir ve birbirlerine entegre hazır modüller stratejimiz, dijital dönüşüm projelerinin hem verimli hem esnek hem de ekonomik bir şekilde hayata geçirilmesini sağlar.

Satın alınan uygulama sayısı arttıkça tedarikçi sayısı da artar ve sözleşme, bakım ile güncelleme süreçleri giderek karmaşıklaşır. Üstelik bu yazılımlar farklı teknolojiler ve entegrasyon yetenekleriyle çalıştığı için, birbirleriyle uyumlu hale getirilmesi büyük bir zahmet gerektirir. Kuika’yı kullanmayı öğrenen bir firma, bu karmaşıklık içindeki düğümleri tek tek çözerek mevcut yazılımlarını Kuika platformuna taşır. Zamanla bu süreçler standartlaşır, sistem basitleşir, sürdürülebilirlik artar ve tedarikçilere olan bağımlılık önemli ölçüde azalır.

5. Low-Code/No-Code pazarının önümüzdeki 3–5 yıl içinde nasıl evrileceğini öngörüyorsunuz?

Gartner’ın 2024 Aralık raporunda da öngörüldüğü üzere, Low-Code platformlar artık yalnızca küçük uygulamalar için değil, yazılım firmalarının altyapısının temelini oluşturacak bir konuma geldi. Önümüzdeki 3–5 yıl içinde kritik öneme sahip ERP ve CRM gibi sistemler de Low-Code’a dönüşecek. Bu süreç, kurumların dijital dönüşümünü hızlandırırken, yazılım geliştirme maliyetlerini ve sürelerini önemli ölçüde düşürecek.

Aynı zamanda Low-Code’un akademik alanda yaygınlaşması da hız kazanıyor. Üniversiteler bu platformları ders müfredatlarına dahil ederken, Kuika Türkiye’de 29 üniversitede öğretiliyor. Bu, yeni nesil yazılım geliştirme yöntemlerinin artık Low-Code platformlar üzerinden şekilleneceğini ve citizen developer’ların profesyonel ekiplerle iş birliği içinde kurumlara değer katacağını gösteriyor.

Ek olarak, önümüzdeki dönemde yapay zekâ ve otomasyon entegrasyonları, platformların sunduğu olanakları daha da artıracak. Kurumlar, daha hızlı prototip oluşturma, veri analizi ve süreç otomasyonu imkanları sayesinde daha çevik ve sürdürülebilir sistemler kurabilecek. Bu bağlamda Low-Code platformlar, hem Türkiye hem global pazarda dijital dönüşümün kritik bir aracı haline gelecek.

6. Türkiye pazarı ile global pazar arasında ne gibi farklılıklar görüyorsunuz ve Kuika bu farklara göre nasıl bir strateji izliyor?

Türkiye pazarı ile global pazar arasında temel farklılık aslında ihtiyaçların önceliklerinde ortaya çıkıyor. Türkiye’de şirketler daha çok maliyet optimizasyonu ve hız odağında hareket ediyor; “Nasıl daha az bütçeyle daha kısa sürede çözüme ulaşırım?” sorusu öne çıkıyor. Global pazarda ise özellikle Avrupa ve ABD’de entegrasyon kabiliyetleri, güvenlik standartları ve ölçeklenebilirlik çok daha ön planda.

Kuika olarak stratejimizi bu farklılıklara göre şekillendiriyoruz:

  • Türkiye’de, işletmelerin dijitalleşme sürecini hızlandırmak için hazır modüller ve düşük giriş maliyeti sunuyoruz.
  • Global pazarda ise yüksek güvenlik standartları, esnek entegrasyon seçenekleri ve kurumsal seviyede destek ile öne çıkıyoruz.

Ortak nokta ise şu: Her iki pazarda da müşterilerimiz hızlı sonuç almak istiyor. Biz de mimarimizi “aynı ürün, farklı ihtiyaçlara kolay uyum” anlayışıyla tasarladık. Böylece Türkiye’deki bir KOBİ de, ABD’deki bir kurumsal şirket de Kuika’dan kendi önceliklerine uygun şekilde faydalanabiliyor.

7. Uluslararası pazarlarda büyüme ve marka bilinirliği için öncelikli hedefleriniz neler?

Uluslararası pazarlardaki önceliğimiz, Kuika’nın sunduğu hızlı, esnek ve güvenli yazılım geliştirme gücünü daha geniş kitlelere ulaştırmak. Avrupa, Kuzey Amerika, Azerbaycan ve Dubai gibi stratejik pazarlarda varlığımızı güçlendiriyor, her bölgenin kendine özgü iş kültürü ve ihtiyaçlarına uygun yerel iş ortaklarıyla müşterilere daha yakın ve güvenilir bir deneyim sunuyoruz. Global etkinliklerde görünürlük kazanmak, uluslararası teknoloji topluluklarında yer almak ve başarı hikâyelerimizi paylaşmak, marka bilinirliğimizi artırmak açısından kritik öneme sahip.

Bizim için gerçek başarı, müşterilerimizin Kuika ile iş süreçlerini hızla dönüştürüp dijital dönüşüm hedeflerine daha kısa sürede ve verimli ulaşabilmesi; aynı zamanda karmaşık yazılım altyapılarını yönetirken tamamen bağımsız ve esnek kalabilmeleridir. Bu sayede Kuika, sadece bir platform değil, müşterilerin işlerini hızlandıran ve sürdürülebilirliği artıran bir çözüm ortağı hâline geliyor.

8. Kuika ekosisteminde iş ortakları, entegratörler ve geliştiriciler nasıl bir rol oynuyor?

Kuika, sadece bir yazılım platformu değil; etrafında gelişen, güçlü bir ekosistem sunuyor. İş ortaklarımız, sektör tecrübelerini Kuika ile birleştirerek müşterilere özel çözümler geliştiriyor, müşteri ekiplerini eğitiyor, çözümü devrediyor ve ihtiyaç duyduklarında danışmanlık sağlıyor. Bu sayede müşteriler, kendi yazılım ekipleri olmasa bile danışmanlık desteğiyle platformu etkili şekilde kullanabiliyor.

Tüm bu süreçler Agile metodolojisi ile uyumlu ilerliyor. Arayüzler hızla ortaya çıkıyor, geri bildirimler anında toplanıyor ve yeni öneriler ile iterasyonlar hızlıca uygulanabiliyor. Bu sayede iletişim aksaklıkları en aza iniyor; herkes henüz konuya odaklı iken nihai kararlar alınabiliyor ve ardından süreç hızlıca tamamlanıyor. Bu yaklaşım, ekiplerin zaman kaybetmeden çözüm üretmesini sağlarken, geri dönüşlerin anında uygulanabilmesine olanak tanıyor. Sonuç olarak hem projelerde hız artıyor hem de ortaya çıkan ürünler, gerçek ihtiyaçlara uygun ve yüksek kaliteli oluyor.

9. Kullanıcıların platforma adaptasyonu genellikle nasıl ilerliyor? Eğitim, destek ve topluluk yönetimi konusunda yaklaşımınız nedir?

Kuika’yı kullanmaya başlayan müşterilerimiz genellikle çok kısa sürede platforma adapte oluyor. Bunun en büyük nedeni, arayüzün kullanıcı dostu ve sürükle-bırak mantığıyla tasarlanmış olması. Teknik uzmanlık seviyesinden bağımsız olarak iş birimleri kendi uygulamalarını hızla geliştirebiliyor.

Eğitim tarafında başlangıç noktası olarak academy.kuika.com üzerinden erişilebilen online eğitimleri sunuyoruz. Müşterilerimiz önce temel işlevleri öğreniyor, zamanla daha karmaşık iş süreçlerini de platforma taşıyabiliyor. Kapsamlı dokümantasyon ve örnek şablonlar, kullanıcıların kendi başlarına hızla ilerlemesine olanak tanıyor.

Müşterilerimize bu süreçte destek hizmetlerimiz ve iş ortaklarımız rehberlik ediyor. İhtiyaç duyduklarında yardım alabiliyor, danışmanlık ve eğitim desteği ile kendi çözümlerini geliştirebiliyorlar. Bu yaklaşım adaptasyonu hızlandırıyor ve platformun etkin şekilde kullanılmasını sağlıyor.

Kısacası Kuika’da adaptasyon bir öğrenme süreci değil, doğrudan işe değer katan bir deneyim hâline geliyor; müşterilerimiz kısa sürede kendi çözümlerini üreterek işlerini daha verimli hâle getiriyor.

10. Yapay zeka, otomasyon ve sürdürülebilirlik trendleri Low-Code/No-Code platformlarını nasıl etkiliyor? Kuika bu alanlarda hangi adımları atıyor?

Yapay zekâ ve otomasyon, Low-Code/No-Code platformlarını yalnızca hız açısından değil, iş süreçlerini daha verimli ve yönetilebilir hale getirmesi açısından da dönüştürüyor. Müşteriler artık sadece uygulama geliştirmek istemiyor; aynı zamanda süreçleri optimize eden, veri analizi yapan ve tekrar eden işleri otomatikleştiren çözümler talep ediyor. Kuika da bu trendleri yakından takip ediyor.

Platformumuzda yapay zekâ destekli öneri ve otomasyon modülleri bulunuyor. Örneğin, kullanıcıların uygulama tasarlarken en uygun iş akışlarını ve entegrasyonları önermemizi sağlıyor. Bu sayede ekipler daha az manuel işlemle daha fazla iş üretebiliyor ve süreçler kurumsal bilgiye bağlı olmadan devam edebiliyor.

Sürdürülebilirlik açısından Kuika, şirketlerin ekip maliyetlerini optimize etmelerine ve turnover durumlarında iş süreçlerini elden ele taşımak yerine sistematik şekilde devretmelerine yardımcı oluyor. Böylece platform, yetkinlik beklentilerini düşürerek organizasyonların daha esnek ve sürdürülebilir bir şekilde büyümesine olanak sağlıyor.

Özetle, yapay zekâ ve otomasyon Kuika’yı sadece bir platform değil, ekip verimliliğini artıran ve iş süreçlerini sürdürülebilir kılan bir çözüm ortağı haline getiriyor.

11. Önümüzdeki dönemde Kuika’da göreceğimiz yeni özellikler bahsedebilir misiniz.

Yakın zamanda çok heyecan verici bir özelliği canlıya aldık. Artık kullanıcılarımız, ihtiyaç duydukları yazılımı sözel olarak ifade edebiliyor; örneğin “müşteri ilişkilerini yönetmek için bir CRM sistemine ihtiyacım var, iletişim ve satış süreçlerini takip edebilecek şekilde” gibi detayları yazıyor. Yapay zekâ, önce ek sorular sorarak bu ihtiyacın detaylarını öğreniyor ve ardından gereksinimleri karşılayan bir yazılımı otomatik olarak oluşturuyor.

Yakında, Kuika platformu kullanıcıların görsel veri analizini kolaylaştıracak Computer Vision özellikleri sunacak. Örneğin bir depo yöneticisi, ürünlerin raftaki yerleşimini veya stok durumunu fotoğraflarla platforma yükleyebilecek; yapay zekâ otomatik olarak sayım yapacak, eksik veya yanlış yerleştirilmiş ürünleri tespit edecek ve raporlayacak. Bu sayede süreçler hızlanacak ve hatalar minimuma inecek.

Ayrıca kullanıcıların SCADA sistemlerini sürükle-bırak arayüzüyle hızlıca tasarlamalarına imkân verecek modül üzerinde de çalışıyoruz. Örneğin bir üretim tesisinde mühendis, üretim hattındaki sensör verilerini görselleştirmek ve kontrol panelleri oluşturmak için tek tek kod yazmak yerine, platform üzerinden görsel blokları birleştirerek SCADA ekranlarını hızlıca tasarlayabilecek. Bu sayede hem geliştirme süresi kısalacak hem de sistemdeki hataların önüne geçilecek.

Bunlara ek olarak test otomasyonu yetenekleri geliştirilecek. Kullanıcılar, oluşturdukları uygulamaların doğruluğunu ve performansını otomatik testlerle kontrol edebilecek, hataları erken aşamada tespit edip hızlıca düzeltebilecekler. Son olarak, performans ve süreç optimizasyonu araçları sayesinde kullanıcılar uygulamalarını analiz edip darboğazları tespit edebilecek ve önerilen iyileştirmeleri hızlıca hayata geçirebilecek.

12. Low-Code/No-Code teknolojilerini kullanmayı düşünen kurumlara ne tavsiye edersiniz?

Low-Code/No-Code teknolojilerini kullanmayı düşünen kurumlara ilk tavsiyem, bu araçları sadece yazılım geliştirme sürecini hızlandırmak için değil, iş süreçlerini dönüştürmek ve verimliliği artırmak için bir fırsat olarak görmek. Başarılı bir adaptasyon için öncelikle iş birimlerinin ihtiyaçlarını net bir şekilde belirlemek, süreçleri haritalamak ve bu süreçlere uygun çözümler geliştirmek kritik.

Özellikle dikkat edilmesi gereken konulardan biri vendor lock-in’dir; yani bir teknoloji sağlayıcısına bağımlı kalmak ve uygulamaların geliştirilmesi, güncellenmesi veya çalıştırılmasının sadece o sağlayıcının platformu üzerinden mümkün olması. Bu durum, birçok rakip platformda kaçınılmaz bir risk olarak karşımıza çıkıyor. Kuika ise platform üzerinden üretilen kaynak kodlarını müşteriye teslim ederek, kurumların uygulamalarını gerektiğinde Kuika’ya bağımlı olmadan yönetmelerine olanak sağlıyor ve vendor lock-in riskini ortadan kaldırıyor. Bu yaklaşım, Kuika’yı rakiplerinden açıkça ayıran kritik bir avantaj olarak öne çıkar.



202 kez görüntülendi. 27.08.2025  tarihinde eklendi.
Yukarı Dön