• 24 Eylül 2025 / Çarşamba 04:02

Yakın Gelecekte Yapay Zekâ Destekli Uygulama Geliştirme Öne Çıkacak

Dijital dönüşüm hız kesmeden devam ederken, kurumların çevik, hızlı ve verimli çözümler üretme ihtiyacı hiç olmadığı kadar artmış durumda. Bu noktada Low-Code / No-Code yaklaşımları, yazılım geliştirme süreçlerinde devrim niteliğinde bir kolaylık sunuyor. Siemens çatısı altında faaliyet gösteren Mendix de bu alandaki küresel oyunculardan biri. Biz de Mendix Türkiye ve Azerbaycan Satış Direktörü Serkan Ünal ile Low-Code / No-Code’un Türkiye’deki gelişimini, kurumlara sunduğu avantajları ve geleceğin trendlerini konuştuk.

Öncelikle sizi ve Mendix Türkiye’deki rolünüzü tanıyabilir miyiz.

Benim adım Serkan Unal. Hollanda’nın Amsterdam şehrinde doğdum, Türk bir ailede büyüdüm. Şu anda ailemle birlikte Amsterdam’da yaşıyorum. Kariyerime gelecek olursak, 20 yılı aşkın süredir bilişim sektöründe çalışıyorum. Üniversiteden mezun olduktan sonra doğrudan satış alanında başladım. Türk pazarıyla ilk temasım Qlik ile oldu. O dönemde iş zekâsı olarak adlandırılan bu alan, zamanla veri odaklı çözümlere evrildi. Qlik’in Türkiye pazarını bir iş ortağı ekosistemi aracılığıyla büyütmesine katkı sağladım. Daha sonra Arama/AI, Core Banking ve KYC/AML gibi farklı alanlarda faaliyet gösteren bilişim şirketlerinde görev aldım. Bugün Mendix’te Türkiye ve Azerbaycan Satış Direktörü olarak görev yapıyor, Mendix’in bu bölgelerdeki büyümesi ve gelişiminden sorumluluk üstleniyorum.

Mendix, Türkiye pazarına ne zaman giriş yaptı ve bu süreç nasıl gelişti? Türkiye pazarına girişinizden bu yana büyüme süreciniz nasıl ilerledi?

Mendix’in Türkiye’deki ilk adımları 2014 yılında atıldı. O dönemde EMEA Partner Yöneticisi olarak görev yapıyordum ve mevcut müşterilerimizden biriyle temas kurmuştuk. Ancak o yıllarda low-code kavramı EMEA bölgesinde henüz yaygın değildi, bu nedenle pazara giriş için uygun bir zaman değildi. 2018 yılında Mendix, Siemens tarafından satın alındıktan sonra low-code sektörde bir standart haline geldi. 2019’da Türkiye’de ilk müşterimizi kazandık. Türkiye, özellikle son birkaç yıldır büyütülmesi gereken stratejik bir bölge haline geldi. Nisan 2025 itibarıyla Türkiye operasyonlarını bizzat ben üstlendim. Türkiye’deki güçlü ekibimiz ve Rotterdam ofisimizdeki çalışma arkadaşlarımızla birlikte bölgedeki varlığımızı büyütmeye devam ediyoruz.

Türkiye’de Low-Code / No-Code pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de low-code henüz diğer bölgelere kıyasla çok yaygın olmasa da hızlı bir ivme kazanıyor. Dijital dönüşüm hızını artırmak, IT ve iş birimleri arasındaki işbirliğini güçlendirmek gibi ihtiyaçlar bu alana olan ilgiyi artırıyor. Ayrıca yapay zekâ gibi yeni teknolojiler de gündeme girmeye başladı. Biz bu trendleri low-code’un yerine geçen değil, tamamlayıcı unsurlar olarak görüyoruz. Önümüzdeki dönemde Türkiye’de daha fazla kurumun low-code’u stratejik bir kaldıraç olarak benimseyeceğine inanıyoruz.

Mendix’in platformu, kurumlara yazılım geliştirme süreçlerinde ne tür hız ve verimlilik avantajları sağlıyor?

Mendix, geleneksel yöntemlere kıyasla uygulama geliştirme süresini 6–10 kat hızlandırıyor. Tek bir platform üzerinden web, mobil ve native uygulamalar geliştirilebildiği için ekipler arasında verimlilik artıyor. IT ve iş birimleri daha kolay işbirliği yapabiliyor. Bu sayede geliştirme süresi kısalıyor, bakım maliyetleri de düşüyor.

Türkiye’deki müşterilerin beklentileri global pazardan farklılaşıyor mu?

Türkiye’de de müşteriler tarafından sıkça talep edilen İK ve benzeri yaygın uygulama ihtiyaçları mevcut. Ancak low-code Türkiye için görece yeni bir kavram olduğundan, beklentiler aslında globalde gördüklerimizle oldukça benzerlik gösteriyor. Biz özellikle eğitimin çok kritik olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle partnerlerimiz ve müşterilerimizle birlikte çalışarak low-code’un yeteneklerini göstermek için ciddi bir zaman ayırıyoruz.

Şu anda Türkiye’de hangi sektörler Mendix’e daha fazla ilgi gösteriyor?

Üretim, finans, savunma sanayi ve perakende sektörleri öne çıkıyor. Bunun yanında diğer sektörlerde de ilgi giderek artıyor.

Geleneksel yazılım geliştirme ile karşılaştırıldığında Türkiye’deki şirketler Mendix’i tercih ederken hangi kriterlere önem veriyor?

Türkiye’deki şirketler özellikle hız, çeviklik ve entegrasyon kolaylığına önem veriyor. Mendix, iş birimleri ile IT’nin birlikte çalışabildiği görsel bir geliştirme ortamı sunuyor. Ayrıca güçlü BPM yetenekleri sayesinde kurumların süreçlerini uçtan uca dijitalleştirebiliyor. Native mobil geliştirme özelliği ile şirketler tek bir platform üzerinden hem web hem de mobil uygulamaları hızla hayata geçirebiliyor.

Low-Code / No-Code dünyasında önümüzdeki dönemde hangi trendleri öne çıkarıyorsunuz?

Yakın gelecekte low-code/no-code dünyasında yapay zekâ destekli uygulama geliştirme, RPA (Robotik Süreç Otomasyonu) ile entegre uçtan uca otomasyon, kurumsal ölçekte SDLC (Yazılım Geliştirme Yaşam Döngüsü) ve portföy yönetimi, yeniden kullanılabilir çözümler gibi yaklaşımların öne çıkacağını öngörüyoruz.



176 kez görüntülendi. 03.09.2025  tarihinde eklendi.
Yukarı Dön