• 24 Eylül 2025 / Çarşamba 04:02

Kod Bilmeseniz de Artık Teknoloji Üretebilirsiniz

NoCode/Low-Code teknolojileri, yazılım geliştirme sürecini yalnızca uzmanlara değil, herkesin erişimine açıyor. Bu röportajda, NocodeTime’ın kurucusu Tunç Eryiğit ile hem kendi kariyer yolculuğunu hem de Türkiye’de NoCode ekosisteminin gelişimini konuştuk. 2017’de Xpoda’da başlayan deneyimlerini, 2022’de NocodeTime’ı kurarak girişimcilik adımıyla sürdüren Eryiğit, öğrencilerden girişimcilere ve kurumlardan büyük ölçekli şirketlere kadar herkes için bu teknolojinin sunduğu olanakları aktarıyor.

Öncelikle sizi ve NocodeTime’daki rolünüzü tanıyabilir miyiz?

Ben Tunç Eryiğit, NocodeTime’ın kurucusuyum. 2017 yılında Türkiye’nin öncü NoCode platformlarından biri olan Xpoda’da görev yapmaya başladım. Uzun yıllar bu şirkette farklı pozisyonlarda görev yaptıktan sonra NoCodeTime’ı kurdum. Bu dönemde edindiğim tecrübeler bana sadece teknolojiyi değil, aynı zamanda kurumların gerçek ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlamayı da öğretti. NocodeTime’ı kurarken amacım yalnızca yazılım geliştiren bir ekip kurmak değil, aynı zamanda iş dünyasının dijital dönüşüm yolculuğunda güvenilir bir çözüm ortağı olmaktı. Bugün geldiğimiz noktada, vizyonumuz kurumların hız, esneklik ve yenilik ihtiyaçlarını karşılayan bir ekosistem yaratmaktır.

NocodeTime ne zaman kuruldu ve kuruluş vizyonunuz neydi?

NocodeTime’ı 2022 yılında kurduk. Türkiye’de LC/NC alanında çok güçlü platformlar vardı; biz ise bu gücü yalnızca tanıtmakla kalmayıp, kurumlarda doğru şekilde uygulayan bir ekip olmayı hedefledik. Vizyonumuz, uzman kadromuzla hem uygulayıcı rolünü üstlenmek hem de platform eğitimleriyle sektördeki bilgi açığını kapatarak bu teknolojinin kurumlarda yaygınlaşmasına öncülük etmek. Kuruluş aşamasında önceliğimiz, bu teknolojiyi yalnızca teoride bırakmamak, pratikte de kurumların iş süreçlerine entegre etmek oldu. Vizyonumuz, müşterilerimizin kendi ekiplerini güçlendirecek eğitimler sunmak, platform kullanımında sürdürülebilir bir yaklaşım geliştirmek ve Türkiye’de LC/NC teknolojisinin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamaktır.

Türkiye’de NoCode ekosistemi henüz gelişme aşamasındayken, bu alana nasıl adım attınız?

Kendimi tanıtırken Xpoda’da uzun yıllar çalıştığımdan bahsetmiştim. LC/NC teknolojisine kendini adamış uzman bir ekiple çalıştıktan sonra bu alanda girişimci olmak ve yatırım yapmak bizim için oldukça doğal bir süreç oldu. Bu teknolojinin kurumlara ve insanlara sağladığı avantajları sahada onlarca projede deneyimledik. O kadar güçlü bir inanmışlık oluştu ki, bu motivasyonla şirketimizi kurduk. Bu dönemde edindiğim tecrübeler bana sadece teknolojiyi değil, aynı zamanda kurumların gerçek ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlamayı da öğretti. NocodeTime’ı kurarken amacım yalnızca yazılım geliştiren bir ekip kurmak değil, aynı zamanda iş dünyasının dijital dönüşüm yolculuğunda güvenilir bir çözüm ortağı olmaktı. Bugün geldiğimiz noktada, vizyonumuz kurumların hız, esneklik ve yenilik ihtiyaçlarını karşılayan bir ekosistem yaratmaktır.

Türkiye’de NoCode/Low-Code pazarında konumunuz?

Biz bu teknolojinin hizmet tarafındayız. İnsanların, öğrenme eğrisi kısa olan bu platformları tam verimle kullanmalarını sağlıyoruz. Bunun yanında, teknolojinin avantajlarını kurumlara özel projeler geliştirerek hayata geçiriyoruz. KOBİ’lerden enterprise seviyesindeki şirketlere kadar geniş bir yelpazede hizmet sunuyoruz. Her ölçekte iş dünyasına değer katmayı hedefliyoruz. Bizim için önemli olan, yalnızca teknolojiyi sunmak değil, aynı zamanda kurumlara özel çözümler geliştirmek. Örneğin, KOBİ’lerde operasyonel süreçlerin dijitalleşmesini sağlarken, büyük ölçekli firmalarda stratejik dönüşüm projeleri yürütüyoruz. Böylece her ölçekte iş dünyasına farklı değerler katabiliyoruz.

Bir proje sürecini baştan sona nasıl ele alıyorsunuz?

Önce analiz ve ihtiyaç keşfi yapıyoruz, ardından tasarım aşamasına geçiyoruz. Geliştirme sürecinde hızlı prototipleme ile müşteriye sürekli görünür kılıyoruz. Devreye alma sonrası ise bakım ve destekle devam ediyoruz. Bu döngü sürekli iyileştirmeyi sağlıyor. Bu yaklaşım sayesinde müşteriler proje sürecinin her adımında aktif olarak yer alıyor. Hızlı prototipleme, fikirlerin kısa sürede test edilmesine olanak tanıyor ve riskleri minimuma indiriyor. Bakım ve destek aşamasında ise sürekli geri bildirimlerle çözümlerimizi güncelliyoruz.

5 yıl sonra NocodeTime nerede?

Geçtiğimiz üç yılda onlarca firma ile çalışarak güçlü bir ekip kurduk. Önümüzdeki beş yılda hedefimiz, Türkiye’de giderek yaygınlaşan LC/NC teknolojisinin hizmet alanında öncüsü olmak. Bu süreçte ekibimizi daha da güçlendirmeyi, hizmet verdiğimiz alanları ve geliştirdiğimiz çözümleri çeşitlendirerek hem Türkiye’de hem de globalde daha geniş bir etki yaratmayı amaçlıyoruz. Bizim için önemli olan, yalnızca teknolojiyi sunmak değil, aynı zamanda kurumlara özel çözümler geliştirmek. Örneğin, KOBİ’lerde operasyonel süreçlerin dijitalleşmesini sağlarken, büyük ölçekli firmalarda stratejik dönüşüm projeleri yürütüyoruz. Böylece her ölçekte iş dünyasına farklı değerler katabiliyoruz.

NoCode ile ilgilenen öğrencilere, girişimcilere ve kurumlara mesajınız?

LC/NC aslında herkes için bir fırsat. Öğrenciler için hızlı bir kariyer kapısı, girişimciler için fikirlerini test etmenin en kolay yolu, kurumlar için ise dijital dönüşümün turbo motoru. Kısacası, kod bilmeseniz de artık teknoloji üretebilirsiniz. Önemli olan adım atmak. Öğrenciler için bu teknoloji, geleceğin mesleklerine hazırlık niteliğinde. Girişimciler için ise fikirlerini minimum maliyetle hayata geçirme fırsatı sunuyor. Kurumlar açısından bakıldığında, rekabet avantajı sağlamak ve iş süreçlerini hızla dijitalleştirmek için eşsiz bir araç. Önerim, herkesin küçük de olsa bir adım atarak bu dünyanın içine girmesi.



201 kez görüntülendi. 12.09.2025  tarihinde eklendi.
Yukarı Dön