Yeni dünya ekseninde güvenli yaşam artık bir ihtiyaç değil en önemli gereklilik. Her geçen gün artarak önemini yükselten bu konu gerek kurumsal, gerek bireysel, gerekse ülkemizin ve toplumun vazgeçilmez hayati konusu. Kimlik güvenliğimiz başta olmak üzere hepimiz, güvenli yaşam, güvenli sağlık hizmeti, güvenli alışveriş, bilginin güvenliği, güvenli seyahat, güvenli mekanlar ve şehirlerde yaşamak istiyoruz. Bilişim teknolojilerinin varlığı, sürekliliği ve verimliliği ne denli önemli ise siber güvenlik kavramı da aynı şekilde ön sırada yer alıyor.
İş dünyasının temelinde, bilgiye izinsiz veya yetkisiz bir biçimde erişimin, kullanımın, değiştirilmesinin, ortadan kaldırılmasının, el değiştirmesi ve hasar verilmesi ve tüm bunlara karşı alınacak güvenlik önlemleri konuşuluyorken bugün tüm bu işlemler dijital dünyaya taşınmış durumda. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki siber saldırılara ve tehditlere karşı şirketler henüz yeteri kadar hazır değiller ve tehditlerle ilgili ön bilgi toplama, tespit ve analiz etme konularında yetersiz kalabiliyorlar. Riskler ve tehditler karmaşıklaştıkça güvenliğin sağlanması için yüksek teknoloji ya da ileri teknolojiler dediğimiz biyometrik güvenlik teknolojileri de ayrıca devreye giriyor
Günümüzde; en büyük bilgi güvenliği tehditleri arasında mobil cihazlar başta olmak üzere şirket çalışanlarının hatası veya ihmali hatta bazen kötüye kullanımı sebebiyle henüz güvenliği kesin olmayan teknolojilere hızlı geçiş ve sosyal medyadaki bilinçsiz kullanımı sayabiliriz. Geleneksel yöntemlerin yetersiz kaldığı bu siber tehdit ortamında sürdürülebilir bir siber güvenlik ancak yeni nesil bilgi güvenliği teknolojilerine yatırım yapmakla mümkün olabilir. Ayrıca, olağanüstü bir durum meydana gelmeden evvel “Felaket Yönetimi” konusunun kurum planlamalarında önceden devreye girmiş olması ve tedbirlerin alınmış olması gerekiyor. Kurumun kritik hizmet ve süreçlerinin kesintisiz bir şekilde ya da kurumun belirlediği minimum hizmet seviyesinde çalışmaya devam etmesi şirketler için hayati önem taşıyor. İşte bu noktada “İş Sürekliliği” devreye giriyor. İş sürekliliği konsept olarak içerisinde felaket yönetimini de kapsamaktadır.
Siber Güvenlik 4.0 ve Felaket Yönetimi Teknoloji Platformunda dijitalleşen iş yaşamında günümüzün gerekleri ve gelecekteki yeni güvenlik anlayışını ele alınacak.
Platformda Yer Alan Ana Konu Başlıkları:
· Şirketler ve kurumlar yeni nesil güvenlik tehditlerine karşı nasıl önlemler almalı?
· Verinin güvenliğinden siber güvenlik kavramına geçiş süreci nasıl yaşanıyor? Dünyadaki siber güvenlik pazarı hakkında mevcut ve gelecekteki büyüme rakamları nedir?
· Bilgi güvenliği ve siber güvenlikte güncel tehditler neler, şirketler önceden güvenlik önlemlerini nasıl ve ne şekilde almalı?
· Şirketler doğru bir siber güvenlik politikası oluştururken önceliklerden yola çıkarak hangi adımları takip etmeli?
· Felaket Yönetimi Planlamasını nasıl yaptınız? İş sürekliliği kavramını doğru anlıyor muyuz?
· IoT ve Bulut Teknolojilerdeki gelişmeler siber güvenlik risklerini ne ölçüde artırıyor; buna karşı ne tür önlemler alınabilir?
Teknoloji Platformları, güncel ‘’Teknoloji’’ konularının paylaşıldığı Etkinliği, BThaber Özel Dosyası ve Ek Yayını ile etkileşimli bir paylaşım platformudur.
?>